EVLAD-I FATİHAN'DAN KARYE-İ GOSTOLOB TAB-İ YENİCE-İ VARDAR
1831 YILI NÜFUS DEFTERLERİ
|
Resim yazısı ekle |
karacaova evladı fatihan köyü gostolob |
Karye-i Gostolob, an-zeamet-i müşarun-ileyhİbrahim tabi-i Yenice-i Vardar
karacaova ve göstelup köyü adlı yazdığım kitap ISBN: 978-605-9932-25-7 |
Karacaova GittiGidiyor'da 146228220 - Tüm Kategoriler
Karacaova ve Göstelup Köyü - Eren Kitap
Karacaova ve Göstelup Köyü - Kitap - kibo.com.tr
www.kibo.com.tr/kibokatalog/kibodetay.php?pid=790192
<>.
gustulüp-konstantia köyü futbol sahası |
gustulüp |
gustulüp -konstantia-köy çeşmesi türkler zamanından kalma |
5080: 29 Zilhicce 1246 (10 Haziran 1831) = 1 (12 kişi) İlk kayıt: Hüseyin veled-i Abdullah 13 yaşında, son kayıt: Ali Hoca veled-i Numan hoca-i mekteb 30 yaşında
5081: 29 Zilhicce 1246 (10 Haziran 1831) = 1 (9 kişi) İlk kayıt: Orta boylu kara bıyıklı Trayko veled-i Petko 30 yaşında, son kayıt: Uzun boylu kara bıyıklı Seyis Mehmed Ağa 35 yaşında
5082: 29 Zilhicce 1248 (19 Mayıs 1833) = 10 ( kişi sayısı kaydı yapılmamış. Ancak metin sonunda yekün 439 kişi ifadesi var) İlk kayıt: Kasım Hüseyin oğlu Mustafa 20 yaşında, son kayıt: Arnavud Yakub 30 yaşında
5084: 29 Zilhicce 1250 (28 Nisan 1835) = 13 (518 kişi) İlk kayıt: Sekiz seneden beri başka diyarda ve yeri bilinmeyen Mustafa bin Hüseyin 24 yaşında, son kayıt: Hüseyin veled-i Ali yeni doğmuş
5089: 29 Zilhicce 1254 (15 Mart 1839) = 13 (496 kişi) İlk kayıt: Orta boylu kumral bıyıklı Molla Mustafa bin Hüseyin 25 yaşında, son kayıt: Mustafa bin Ömer yeni doğmuş
KARACAOVA BÖLGESİ HALKLARI
( DÖNEMLER İÇİNDE BÖLGENİN ADLARI, ALPOMİA,MOGLENA,OLİVİR,KARACAOVA KARACAABAD, KARATZOVA) araştırma, Hüsnü Yazıcı
SEYYAH VE BİLİM ADAMLARIN ANLATIMINDAN, BİZANS KAYNAKLARI VE OSMANLI ARŞİVLERİNDEKİ BELGELER SONUCU
ÜÇ GURUP
BİRİNCİ GURUP
7 NCİ YÜZYIL İTİBARİ İLE YERLİ HALKLARI OLUŞTURANLAR ( BULGAR, MAKEDON,BİZANS RUM SIRP, PEÇENEK, KUMAN, OĞUZ BOYLARI) KONUŞMA DİLİ ÖNCESİ BİLİNMİYOR 1600 YILLARI BÖLGENİN YEREL DİLİ
ULAHLAR KENDİNE AİT KONUŞMA
GASTALOP FACİASI
Vodina’nın Gastalop nahiyesi ahali-i İslamiyesi ordu zabıtan ve neferatının mütemadi
mezalim ve tazyikatına maruz kalmaktadırlar. Fakat son zamanlara kadar bu tazyikat ahali-i
İslamiye’nin yalnız mallarına karşı vaki olduğu için mesele ne Atina Muhtelit Komisyonu’na
ve nede Selanik Birinci Tali Komisyonuna aks edebildi. Ahiren Yunan zabıtanı mahiyeti
nezaretiyle İslamların son mevcudiyetini canlarıyla beraber almak için mezalimi ve vahşetin
en son derecesine kadar getirmiştir. Zabıtan bu güne kadar köylüyü türlü hizmetlerde istimal
ettikten sonra ahiren 250 yük odun taşımalarını talep ederler. Ahalinin esasen merkep ve
hayvan namına hiçbir şeyi bırakılmamıştır. Binaen âliye 250 yük odunun nakli, hele
soğukların fevkalade hüküm sürdüğü böyle bir mevsimde, gayrı kabil olduğu, vesaiti
nakliyeden tamamıyla mahrum olan zavallı ahali-i İslamiye rica ve niyazlarıyla beyan ederler.
Bunun üzerine Yunan vahşeti galeyana gelir ve gece 150 hanenin, İslam cemaatinin halen
sakin olunduğu 50 hanenin kapılarına baltalarla taarruz başlar. Kapılar balta ile parça parça
edildikten sonra zabıtan köylüyü bir araya toplar kırbaç, silah ve bıçaklarla kudurmuş vahşi
bir işkenceye maruz bırakıyorlar. Bu bedbaht halkın cesetleri sokak ortalarına atıldığı gibi
diğer bir kısmı da huf ve heyecana kapılarak merkez kaza olan Sıkka ve Vodina’ya firara
mecbur olurlar. Vakadan haberdar olan Selanik Birinci Tali Komisyonu mahallinde tahkikat
icra edilmek üzere derhal seyahate karar verir. Selanik Umumi Valisi Mösyö Lambarus bu
karardan haberdar olunca Komisyon reisini nezdine davet eder ve seyahatin bir gün daha
tehirini, birçok vesileler ve sebepler icat eyleyerek talep eder. Reis bir günlük bir tehirin o
havalide vaki olan mezalimi kısmen olsun gizleyebilmek için talep edildiğini vaziyet
mahalliyeye ademi vukuf dolayısıyla tabi tefin edemez.
Komisyonun Türk azası Kerim Tevfik Bey seyahatin derhal icrası için birçok
ısrarlarda bulunduğu halde Komisyonda ekseriyeti kazanamaz ve seyahat vali efendinin
arzusu üzerine ertesi güne tehir edilir
Mahallinde icra edilen tahkikat üzerine komisyon heyeti Rum azası dahil olduğu halde
kırbaç ve bıçak darbesi ile ölenleri ve sokak ortasında yatanları bizzat görmüştür. Komisyon
bu gün seyahatten avdet etti. Henüz bitaraf aza bu hususta beyanatta bulunmamıştır. Fakat
Türk azadan Kerim Bey müracaat eden gazetecilere aşağıdaki beyanatta bulunmuştur: “ Vodina’da ahalinin vaziyetini tetkik ettik. Bunu iyi bulmadığımızı beyana
mecburum. Ezcümle Teşrinievvel’in yedisinden sonra müsadere edilen emlak ve emval
katiyen iade edilmediği gibi bedelinin ödenmesi için müracaat edenlere de yalnız ‘paramız
yok’ cevabı veriliyor. Vodina’da iskân meselesi daha memnuniyet bahş değildir. Karacaova
köylülerinden birçoğu kasabada daha emniyet altında yaşayabilecekleri ümidiyle Vodina’ya
iltica etmişlerdir. Bunlar pek fena şerait tahtında, mesela son derece rapt olan hamamlar
içerisinde kolayca her hastalığı kapacak surette barınabilmişlerdir.
Diğer cihetten bir vergi meselesi hakkında tevkif edilmiş olan Sami Bey’in tahliyesi
maksadıyla vaki olan teşebbüsümüz üzerine memurin mahalliye bize pek çok mahiyette
bulundular. Fakat ibtida Sami Bey’in başka bir sebeple tevkif edilip edilmediği tahkik
edileceği vesilesiyle hala mevkuf bulundurulmaktadır.
Vodine’den, Gastalop Faicası hakkında tahkikatta bulunmak maksadıyla yola çıktık.
Sıkka’ya kadar geldik. Maalesef burada otomobilimizin makinesine arızalanması yolumuza
mani oldu. Akşam vakit geç olduğundan ve Selanik’teki vazifemiz üç günden beri hariçte
kalmaklığımıza müsaade olunmadığından Gastolop köyünden celp ettiğimiz birkaç şahıstan
meseleyi tahkik ettik. Pazar akşamı ve Pazartesi sabahı Gastalop’ta cereyan eden feci vaka
hakkında aldığımız malumat, Selanik’teki istihbaratımızla tamamıyla benzemektedir. Bize
vakayı anlatmak üzere gelenlere asıl işkenceye maruz kalanlardan bazılarının ne için bizzat
kendilerine riayet ettiklerini sorduk. Yerlerinden kalkabilecek bir halde olmadıkları için
gelemediklerini bildirdiler. Ertesi gün Sıkka’dan avdet ettik. Kasturyan ve Duraguyaca
köylerinden geçerken aynı vaziyeti bizzat gördük. Burada da ahali-i İslamiye pek sefil ve
bedbaht bir halde bulunmaktadırlar. Hülasa vaziyeti umumiye hakkında diyebilir ki, ahalinin
çoğu beş parasız kalmış, aç ve sefil bir halde bulunmaktadır. Bu gün ne müsaderelerin iadesi,
ne çalınan ve gasp edilen emvalin tazminini düşünmeyip sadece hayatlarını kurtarmak
istiyorlar. Gördüğümüz ahalinin büyük çoğunluğu. “ Biz buradan gitmekten başka hiç bir şey
düşünmüyoruz. “ sözlerini tekrardan başka bir şey söylemiyorlar.
Dört aydan beri Atina’da Muhtelit Mübadele Komisyonu’nun vücut ve faaliyeti Tali
Komisyonların daimi nezareti yine İslam ahalisini bu müthiş mezalimden kurtaramamıştır.
Bugün tali Komisyonlarda bulunan Türk azanın şahitliği ile değil, bitaraf Avrupalı reislerinde
şahitliğiyle sabittir ki Yunanistan’da muvakkaten bulunan zavallı İslam ahalisinin en dehşetli
vahşetlerden kendilerini kurtaramamışlardır. Bu güne kadar her türlü emvali gasp edilen bu
halkın bu günde hayatlarına kastedilmektedir. Şimdiye kadar yalnız Selanik Limanı’ndan
sevk edilen İslamların adedi 27.190 nüfusa baliğ olduğu halde, Makedonya’nın en faal ve
zengin çiftçisi olan bu azim kitle-i halk eşyaı beytiyesinin pek ufak bir kısmını kurtarabildiği
gibi 27 bin zürra nüfusa mukabil ancak 130 baş büyük hayvan ve iki bin küçük hayvanat ile
on beş araba sevk edebilmiştir. Makedonya’da bu güne kadar yaşayan İslam zürraı hakkında
gayet basit malumata sahip olanlar hicret eden nüfusa nispetle nakil edilen hayvanatın adedi
karşısında hayretten kendilerini alamayacaklardır. Fakat her mektubumda size tekrar ettiğim
gibi Yunanistan’ın İslamlara karşı izlediği siyasete karşı şiddetle mukabele edilmedikçe daha
pek çok mezalim vakayi karşısında kalacağımız muhakkak addedilmelidir. Gastolop faciası
gibi çeşit çeşit tezahür eden mezalime Selanik Cumhuriyet şehitleri de bizzat şahit
olmaktadırlar. Vaki olan İstihbarat hususiyeye nazaran şahitti. Fahrettin Bey bu hususta
Hariciye Vekâletine müteaddit notlar tanzim eylemişti
İkdam 15 Kânunusani 1924
hüsnü yazıcı | market1964
1530 yılı tımar 1 hane -I. Süleyman
Kanûnî Sultân Süleyman Han dönemi
1568 yılı tımar 4 hane--III. Murad dönemi
1683 yılı tımar 23 hane-IV. Mehmed ya da Avcı Mehmed- dönemi
1831 yılı 330 kişi--II. Mahmud dönemi
1833 yılı 439 kişi
1835 yılı 518 kişi
1893 yılı 490 kişi
1841 yılı 487 kişi
1904 yılı 720 kişi-----II. Abdülhamid dönemi
1924 yılı 480 hane mübadelede tasfiye talepname bilgilerinden--- cumhuriyet dönemi
g.m
1530 yılı tımar 76 hane - bekar 9 kişi
1568 yılı tımar 48 hane - bekar 70 kişi-bekarlar köy dışından olabilir bu köyden olduğu bilinmiyor
1683 yılı tımar 15 hane
1530 yılı 1 hane 76 hane 9 bekar
1568 4 48 70
1683 23 15
1831 330 kişi
1833 439
1835 518
1893 490
1841 487
1904 720
1924 480 kayıt hane